CENNET VE CEHENNEM
2 posters
WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR :: GENEL :: Dini Konularda Paylaşım ve Dini Bilgiler Bölümü
1 sayfadaki 1 sayfası
CENNET VE CEHENNEM
Bize gösterdiğin numûnelerin ve gölgelerin asıllarını, memba’larını göster.” (Sözler )
Yukarıdaki vecize ile bize cennetteki nimetlerin cennete layık bir üstünlük taşıdıkları ders verildiği gibi, bu dünyadaki vücudumuzun da cennettekine nispetle bir gölge olduğuna işaret ediliyor. İşte insanın o ebed yurduna lâyık bir şekilde yeniden yaratılışına “neş’e-i uhra” diyoruz.
Bazen şöyle bir soruyla karşılaşıyoruz: Ben bu soruya vesvese diyeceğim. “Acaba müminler hiç ölümü tatmadan, doğrudan o saadet yurduna gitselerdi daha iyi olmaz mıydı?” Daha iyi olmak bir tarafa, hiç iyi olmazdı.
Bu sorunun sahibi asıl ile gölgeyi fark edememiş. Bu faraziyeye göre, gölge asıldan istifade etmek durumunda kalacaktı. Buna da bilmem, istifade denilebilir miydi? Rüyadaki adamın, uyanık âlemde yemek yemesini farz etmek gibi bir şey.
Bu vesileyle bir hatıramı nakletmek isterim: Şehrin bir ucundan ötesine yaya gitmek mecburiyetinde kalmıştım. Eve vardığımda hayli yorulmuştum. Birden kalbime geldi: “Bu ayaklarla cennete gidilmez. O uçsuz bucaksız menziller, böyle birkaç kilometrede takatten düşen ayaklarla gezilmez.”
Daha sonra, zihnimin bir konuyu ancak kırk elli dakika dikkatle izleyebildiğini düşündüm. “Bu beyinle de cennete gidilmez.” dedim. Okumaktan yorulan ve çareyi uykuda bulan gözlerim hatırıma geldi; “Bu gözlerle de cennete gidilmez.” diye söylendim.
Misâlleri çoğalttıkça çoğalttım ve şu hakikat ruhuma tam hükmetti: “Bu gölge varlıkla âhirete gidilmez.”
İnsan, ölüm denilen büyük bir rahmet tecellisiyle bu gölge varlıktan kurtulacak ve yeniden dirilmekle âhirete uygun bir varlığa kavuşacak.
__________________
Yukarıdaki vecize ile bize cennetteki nimetlerin cennete layık bir üstünlük taşıdıkları ders verildiği gibi, bu dünyadaki vücudumuzun da cennettekine nispetle bir gölge olduğuna işaret ediliyor. İşte insanın o ebed yurduna lâyık bir şekilde yeniden yaratılışına “neş’e-i uhra” diyoruz.
Bazen şöyle bir soruyla karşılaşıyoruz: Ben bu soruya vesvese diyeceğim. “Acaba müminler hiç ölümü tatmadan, doğrudan o saadet yurduna gitselerdi daha iyi olmaz mıydı?” Daha iyi olmak bir tarafa, hiç iyi olmazdı.
Bu sorunun sahibi asıl ile gölgeyi fark edememiş. Bu faraziyeye göre, gölge asıldan istifade etmek durumunda kalacaktı. Buna da bilmem, istifade denilebilir miydi? Rüyadaki adamın, uyanık âlemde yemek yemesini farz etmek gibi bir şey.
Bu vesileyle bir hatıramı nakletmek isterim: Şehrin bir ucundan ötesine yaya gitmek mecburiyetinde kalmıştım. Eve vardığımda hayli yorulmuştum. Birden kalbime geldi: “Bu ayaklarla cennete gidilmez. O uçsuz bucaksız menziller, böyle birkaç kilometrede takatten düşen ayaklarla gezilmez.”
Daha sonra, zihnimin bir konuyu ancak kırk elli dakika dikkatle izleyebildiğini düşündüm. “Bu beyinle de cennete gidilmez.” dedim. Okumaktan yorulan ve çareyi uykuda bulan gözlerim hatırıma geldi; “Bu gözlerle de cennete gidilmez.” diye söylendim.
Misâlleri çoğalttıkça çoğalttım ve şu hakikat ruhuma tam hükmetti: “Bu gölge varlıkla âhirete gidilmez.”
İnsan, ölüm denilen büyük bir rahmet tecellisiyle bu gölge varlıktan kurtulacak ve yeniden dirilmekle âhirete uygun bir varlığa kavuşacak.
__________________
FARUK 23- Hudut Kartalı
- Mesaj Sayısı : 731
Kayıt tarihi : 03/07/07
Geri: CENNET VE CEHENNEM
Cennetlikler Kimlerdir?
Kur'an ve Sünnet'te ifade buyrulduğuna göre, peygamberlerin davetine uyup iman eden ve amel-i sâlih işleyen kimseler Cennet'e gireceklerdir. Bu kimseler Cennetliktir. Esasen Allah'a ve insanlara karşı görevlerini yerine getirmekle insan daha dünyada iken manevî bir huzura kavuşur, maddî refah sağlanır ama tam manasıyla huzur ve kardeşlik Cennet'te gerçekleşir:
"Takva sahipleri, elbette Cennet'lerde ve pınarlardadırlar. Girin oraya selâmetle, emin olarak. Biz, O Cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değiller." (Hicr,45-48).
Kur'an-ı Kerîm de:
-Namazını eksiksiz kılanlar, malından bir kısmını yoksullara ayıranlar, ceza-hüküm gününe inananlar, Allah'ın gazabından korkanlar,ırzlarına sahip olanlar, sözlerine ve emânete sadık kalanlar, doğru şahitlikte bulunanlar (1).
-Cenâb-ı Hakk'ın rızasını dileyerek sabredenler (2);
-Şükredenler (3)
-Yürekten tövbe edenler (4)
-Allah yolunda canını feda eden şehitler (5)
-Allah'a yönelmiş bir kalble idealize olmuş müslümanlara "Allah'ın ölçüsünde Allah'a yönelenlere" (6) içinde ebedî kalınacak Cennet'e girecekleri yüce Rabbimiz tarafından müjdelenmiştir.
"İmran b. Husayn (r.a.)'dan rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Cennet ehlinin çoğunun fakirler olduğunu ifade buyurmuşlardır . Hadis yorumcuları bunu şöyle açıklarlar. Bir çok kötülükleri insana mal işletir. Çoğu insan mal yüzünden azar. Onun için maldan mahrum fakirler çoğunluğu oluşturduğundan bunların Cennet ehlinin çoğunluğunu teşkil etmesi de olağandır.
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak: Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil İslam Ansiklopedisi
1) Meâric, 70/23, 24, 25, 26, 27, 29, 33
2) Ra'd, 13/20, 21, 22, 23
3) Ahkâf, 35/15-16
4) Tahrim, 66/8
5) Bakara, 2/154
6) Kaf, 50/31-34
Kur'an ve Sünnet'te ifade buyrulduğuna göre, peygamberlerin davetine uyup iman eden ve amel-i sâlih işleyen kimseler Cennet'e gireceklerdir. Bu kimseler Cennetliktir. Esasen Allah'a ve insanlara karşı görevlerini yerine getirmekle insan daha dünyada iken manevî bir huzura kavuşur, maddî refah sağlanır ama tam manasıyla huzur ve kardeşlik Cennet'te gerçekleşir:
"Takva sahipleri, elbette Cennet'lerde ve pınarlardadırlar. Girin oraya selâmetle, emin olarak. Biz, O Cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değiller." (Hicr,45-48).
Kur'an-ı Kerîm de:
-Namazını eksiksiz kılanlar, malından bir kısmını yoksullara ayıranlar, ceza-hüküm gününe inananlar, Allah'ın gazabından korkanlar,ırzlarına sahip olanlar, sözlerine ve emânete sadık kalanlar, doğru şahitlikte bulunanlar (1).
-Cenâb-ı Hakk'ın rızasını dileyerek sabredenler (2);
-Şükredenler (3)
-Yürekten tövbe edenler (4)
-Allah yolunda canını feda eden şehitler (5)
-Allah'a yönelmiş bir kalble idealize olmuş müslümanlara "Allah'ın ölçüsünde Allah'a yönelenlere" (6) içinde ebedî kalınacak Cennet'e girecekleri yüce Rabbimiz tarafından müjdelenmiştir.
"İmran b. Husayn (r.a.)'dan rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.s.) Cennet ehlinin çoğunun fakirler olduğunu ifade buyurmuşlardır . Hadis yorumcuları bunu şöyle açıklarlar. Bir çok kötülükleri insana mal işletir. Çoğu insan mal yüzünden azar. Onun için maldan mahrum fakirler çoğunluğu oluşturduğundan bunların Cennet ehlinin çoğunluğunu teşkil etmesi de olağandır.
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak: Cennet, Durak PUSMAZ, Şamil İslam Ansiklopedisi
1) Meâric, 70/23, 24, 25, 26, 27, 29, 33
2) Ra'd, 13/20, 21, 22, 23
3) Ahkâf, 35/15-16
4) Tahrim, 66/8
5) Bakara, 2/154
6) Kaf, 50/31-34
FARUK 23- Hudut Kartalı
- Mesaj Sayısı : 731
Kayıt tarihi : 03/07/07
Geri: CENNET VE CEHENNEM
Cehennem
Derin kuyu, ahirette kâfir ve günahkâr kimselerin azap Cekecekleri ceza yeri. Kur'an-ı Kerîm'de inanan ve güzel amel işleyen kimselere Cennet vadedildiği gibi (1); kâfir ve günahkâr kimselere de Cehennem vâdedilmiştir.
Kâfir, münâfık ve müşrikler Cehennem'de ebedî kalırlar, orada ölmezler ve azabları hafifletilmez.
Tövbe etmeden günahkâr olarak ölen ve Allah'ın kendilerini affetmediği mü'minler ise Cehennem'de ebedî kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra oradan kurtulup Cennet'e girerler ve orada ebedî kalırlar.
Allah Cehennem'i diğer yaratıklardan önce yaratmıştır ve şu anda mevcuttur, yok olmayacaktır. Nitekim şu ayet bu durumu gayet açık ifade eder:
"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun insanlarla taşlardır. O kâfirler için hazırlanmıştır. " (2)
"Kâfirler için hazırlanan ateşten korkun. " (3)
İnsanın eğitimi ve iyi davranışlara yönlendirilmesi açısından Cennet ve Cehennem inancının dünya hayatına etkileri açıktır. Kişi, gizli ve açık yaptığı her şeyin karşılığını, bulacağını ve Cehennem'deki cezânın dehşetini hatırladığında, elbette hareketlerine çeki düzen verme ihtiyacını duyacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
1) Kehf, 107
2) Bakara,24
3) Âli İmrân,131
Kaynak :Cehennem, M. Sait ŞİMŞEK, Şamil İslam Ansiklopedisi
Derin kuyu, ahirette kâfir ve günahkâr kimselerin azap Cekecekleri ceza yeri. Kur'an-ı Kerîm'de inanan ve güzel amel işleyen kimselere Cennet vadedildiği gibi (1); kâfir ve günahkâr kimselere de Cehennem vâdedilmiştir.
Kâfir, münâfık ve müşrikler Cehennem'de ebedî kalırlar, orada ölmezler ve azabları hafifletilmez.
Tövbe etmeden günahkâr olarak ölen ve Allah'ın kendilerini affetmediği mü'minler ise Cehennem'de ebedî kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azap edilir. Sonra oradan kurtulup Cennet'e girerler ve orada ebedî kalırlar.
Allah Cehennem'i diğer yaratıklardan önce yaratmıştır ve şu anda mevcuttur, yok olmayacaktır. Nitekim şu ayet bu durumu gayet açık ifade eder:
"Artık o ateşten sakının ki, onun tutuşturucu odun insanlarla taşlardır. O kâfirler için hazırlanmıştır. " (2)
"Kâfirler için hazırlanan ateşten korkun. " (3)
İnsanın eğitimi ve iyi davranışlara yönlendirilmesi açısından Cennet ve Cehennem inancının dünya hayatına etkileri açıktır. Kişi, gizli ve açık yaptığı her şeyin karşılığını, bulacağını ve Cehennem'deki cezânın dehşetini hatırladığında, elbette hareketlerine çeki düzen verme ihtiyacını duyacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
1) Kehf, 107
2) Bakara,24
3) Âli İmrân,131
Kaynak :Cehennem, M. Sait ŞİMŞEK, Şamil İslam Ansiklopedisi
FARUK 23- Hudut Kartalı
- Mesaj Sayısı : 731
Kayıt tarihi : 03/07/07
WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR :: GENEL :: Dini Konularda Paylaşım ve Dini Bilgiler Bölümü
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz