WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

AHMED ARİF

Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:27 pm

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKITTIM

Seni, anlatabilmek, seni,
İyi çocuklara, kahramanlara,
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.

Ardarda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya....
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana,
Bir bu yana...

Seni, bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni, anlatabilsem seni....
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini..
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:28 pm

Adiloş Bebenin Ninnisi

Doğdun,
Üç gün aç tutuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...

Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...

Bu,namustur
Künyemize kazılmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara,
Sarıl da büyü.
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:31 pm

ÖYLE YIKMA

öyle yıkma kendini
öyle mahsun,öyle garip.
nerede olursan ol
içerde,dışarda,derste,sırada,
yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın
fırsatçının,fesatçının,hayinin...
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile,diş ile
umut ile,sevda ile,düş ile
dayan rüşva etme beni
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:33 pm

Anadolu

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:54 pm

TERK ETMEDI SEVDAN BENI

Terk etmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım.
Hayın, karanlıktı gece.
Can garip, can suskun
Can paramparça...
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni..
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:55 pm

VUR

Güzel aşıklar cenazesinde
Kırmızı meşaleler yakanları vur
Şehvetin raksına yetim sesinden
Besteler şarkılar yapanları vur

Vur katlin o kızıl sapanlarıyla
Dünyaya ölümler ekenleri vur
Vur zulmün o kanlı urganlarıyla
Bir kavmi iplere çekenleri vur

Vur senin darbenden çıkacak ateş
İntikam isteyen bir milletindir
Anlında doğacak kırmızı güneş
Bu senin ilahi hürriyetindir
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Ptsi Tem. 16, 2007 1:56 pm

AKSAM ERKEN INER MAHPUSHANEYE

Akşam erken iner mahpusaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.

Akşam erken iner mahpusaneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe...

Aynı korkunç sevdadadır
Gökte bulut, dalda kaysı.
Başlar koymağa hapislik.
Karanlık can sıkıntısı...
<< Kürdün Gelini >> ni söyler maltada biri,
Bense volta'dayım ranza dibinde,
Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
Gülünç, acemi, çocuksu...

Vurulsam kaybolsam derim,
Çırılçıplak, bir kavgada,
Erkekçe olsun isterim,
Dostluk da, düşmanlık da.
Hiçbiri olmaz halbuki,
Geçer süngüler namluya.
Başlar gece devriyesi jandarmaların...

Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cigaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye.
Biliyorum "sen de mi?" diyeceksin
Ama akşam erken iniyor mahpusaneye,
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Cuma Ağus. 24, 2007 12:55 pm

Onur Da Ağlar

Gözlerinin pınarında
Bir bulut,
Boşandı boşanacak
Nerdeyse.
Aklımdan geçenleri
Okuyorsun su gibi.
Dünya gördü
Bizi boğazladılar...

Tutma gözyaşlarını
Onur da ağlar...
Bırak yıkansın gökyüzü,
Lacivert, yeşil, altın
Işıkları günbatının.
İşte şafaktayız gene
Çırılçıplak
Ve mavi.
İşte sanki dağ yeli
Ve işte sanki meltem...

Kimse toz konduramaz
Kesip attığımız tırnağa bile.
Sen en güzel kızısın
Bütün galaksilerin
Bense tözüyüm artık
Akkor tözüyüm
Prometheus'u yakan
Kara sevdanın...

Ne alnımızda bir ayıp
Ne koltuk altında
Saklı haçımız
Biz bu halkı sevdik
Ve bu ülkeyi.
İşte bağışlanmaz
Korkunç suçumuz...


Ahmed Arif |
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Cuma Ağus. 24, 2007 12:56 pm

Otuzüç Kurşun

1.

Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van'da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari guvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...

Yiğitlik inkar gelinmez
Tek'e - tek doğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzuç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...

2.

Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alacakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı

Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yurekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.

Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!

Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yuceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...

3.

Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...

Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız

Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


4.

Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...

Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


5.

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.

Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...


Ahmed Arif |
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

AHMED ARİF Empty Geri: AHMED ARİF

Mesaj  yelda Cuma Eyl. 21, 2007 8:06 pm

Merhaba

Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.

Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz mevyası.
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...

Oysa murad alamam.
Osya akdan-karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutulmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...


Ahmed Arif
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz