WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ELAZIĞCA SÖZLÜK

2 posters

Aşağa gitmek

ELAZIĞCA SÖZLÜK Empty ELAZIĞCA SÖZLÜK

Mesaj  KARAHAN C.tesi Tem. 14, 2007 2:58 pm

A
ACIH ETMEK :Nisbet yapmak.İmrendirmek
AFAGANNAR BASMAH : Sinirlenmek.Canı sıkılmak
AĞIZ:1-Ağız 2-Sefer , defa , kerre , Yoncanın her derimi.
AĞUZ: Yeni doğmuş inekten alınan ilk süt
AHIRI: En sonunda , nihayet
ALEMET ETMEK/ELEMET ETMEK: Yaygara çıkarmak.Bağırıp çağırmak.
AKLI GISSA: Aklı az , akılsız.
ALTALAMAH: Hastalığın ilerlemesi , artması
ANALIH: Üvey anne.
ANDAL: Kavaklıkta kavak dizisi ve sulama yolu.
ANDAVAL /ANDVALLI: Ahmak , aptal , beceriksiz.
ANGUT : 1- Ahmak , sersem , akılsız , dangalak , kuş beyinli 2- Ördekten daha iri bir kuş.
ANUH : Nane.
ARALIH : 1-Aralık ayı. 2- Aralanmış 3- Antre , oda kapılarının açıldığı evin giriş yeri.
Bİ ARALIH : Birara , bir an , bir zaman.
ARASAT : Sıkışık zaman.Ara yer.
ARAV ETMET / ARAVLAMAH : Ön yıkama . Çamaşırın ıslatılıp , çalkalanıp ilk kirinin atılması işlemi.
ARCAH : Temiz.
ARHAGUYLU : Sırt üstü.
ARHALAMAH : Sırtlamak , sırtına almak.
ARHALANMAH : Sırtını dayamak , destek görmek . Güvenmek , ümit etmek.
ARISDAH : Tavan.
ARİŞ : Asma.

AŞNE FİŞNE : Kırıştırma. Sevişme.
ATAŞLANMAH : 1-Şehveti galeyana gelmek. 2-Gübrenin ya da yığın halindeki yaş otun buğulanması.
AVARA : 1 – İşsiz , başıboş. 2- İşe yaramaz , kötü ,bozuk , iyi olmayan her şey .

AVARA ETMEK : Çalışan kimseyi işinden alıkoymak.
AVEL : Avanak.
AVETMEK : Çalışan ya da yola giden birisini oyalamak , engel olmak.
AYAHCAH : Merdiven .
AYAH : Hava “Ayam açuh . Ayam bulutlu AYIHMAH : Uyanmak , kendine gelmek , farketmek
Farkına varmak , sezmek . Bir zarara veya kötülüğe uğrayacağını anlayıp önlemek .

AYNIZ BUYNUZ : Eğri büğrü.
AZATLAMAH : Salıvermek . İşe yaramayan eşek veya atı yazıya salmak . Evde çoğalan kedi ve köpek yavrularını eve dönmeyecekleri yere götürüp bırakmak


B
BABALIH : Üvey baba.
BABOŞ : Yiğit , delikanlı . Çocuk ve gençlere sevgi ifade eden hitap .
BACI : Küçük kız kardeş .
BADINOS : Maydanoz .
BAĞ SAĞMAH : Bağdan üzümlerin tümünü toplamak .
BALCAN : Patlıcan .
BALDIRI ÇIPLAH : Fakir , malsız mülksüz .
BAR BAĞLAMAH / BAR TUTMAH : Kir tutmak , paslanmak , küflenmek .
BARAN : Üzüm teveklerinin bir dizisi , bir sırası .
BARHANA : Düzensiz ve karamakarışık kalabalık
BASDUH : Pestil
BAŞGILTI / BAŞIGILTI : Yatağın baş tarafı.Yatan bir kimsenin başucu .
BAYAH / BAYAHILT / BAYAHDAN : Az önce , şimdi .
BECİT : Lüzumlu , gerekli , önemli .
BEHRİYAZI :Uzak ıssız arazi .
BELENCE : Böylece , böylelikle , böylrsine BELEK : Siyahlı beyazlı veya başka renkli olan ( özellikle dana ve inek için )

BEROŞ : Küçük kazan .
BELLEK BEŞŞİK : Alacalı bulacalı .
BESLEME : Evde büyüyen ve devamlı evde kalan hizmetci kız .
BEŞERET : Ucube , çirkin garip şey .
BEŞŞİK : Alında akıtması olan hayvan .
BEŞŞİK DAHA : Tanınan bilinen , sürü içinde kendini belli eden .
BICILAMAH : Ekşimek . Kıskanmak .
BIDIK : Çıkıntı .
BIHCI : Bıçkı , testere , hızar .
BIJDILİK : Ucu sivri .
BİLİK : Tandırda pişirilen simit biçiminde ekmek , küçük kalın ekmek .
BILKIMAH / BILIK OLMAH : Meyvenin çok olgunluktan çürümeğe yüz tutması . Yaranın iltihaplanması .
BIZAĞI : Buzağı .
BIZDIK :Erkek çocuklara söylenen söylenilen bir hitap . Kalaycılıkta kap silen çırak.
BIZOTLUH ETMEK : Oyun bozanlık etmek , karıştırmak .
Bİ BAŞ : Bilhassa , hususen .
BİBİ : Hala
Bİ ÇALA : Bir an , biraz şöyle böyle . Benzer , biraz benzer .
Bİ ÇEŞİT : Acayip , tuhaf .
Bİ ÇİMDİK : Biraz . İki parmak ucu ile tutulan miktar kadar .
Bİ KIRTİK : Çok az , biraz .
Bİ PIRTİK : Çok az , biraz .
BİREDİ : İyice tümüyle , büsbütün , hepsi .
Bİ SOHUM : Bir lokma , biraz .
Bİ TAHDADA : Hepsi , tamamı .
Bİ TEVÜR : Bir çeşit , bir tuhaf .
Bİ TİKİŞ : Çok az kala .
BİTMEK : ( Orcik , pestil pilit ve pekmez için ) Şekerlenmek .
BOCİK : Böcek
BOĞANAH : Sağnak , şiddetli yağmur , tipi .
BOĞAZLI : İştahlı , çok yemek yiyen .
BOR : İşlenmemiş toprak , sürülmemiş ve ekilmemiş tarla , beyazla kırmızı arası bir renk ve bu renkte sığır , gri renkli sığır .

BORİK : Oyunda çzgi , oyun aletinin çizgi üstünde kalması .
BOŞBOĞAZ : Münasebetsiz , densiz lüzumsüz konuşan .
BOŞUNA ALMAH : Alay etmek .
BOYLAMASINA : Boyu yönünde .
BOYUNA / BOYNA : Her zaman , devamlı sürekli .
BOYUN OLMAH : Kefil olmak , yardım etmeğe söz vermek .
BOZO : Sarışın ( erkek için )
BUBİK : Gonca , açılmamış gül , gül tomurcuğu .
BUBULİK : Bir eşyanın çıkıntısı
BU DÖNE : Bu sefer , bu defa .
BUĞ : Buhar , buğu .
BUĞUR : Buhar , kızgın , kızgınlık hiddet , kıskançlık , cinsel arzu .
BU KESDE : Bu kalınlıkta .
BURNUNU DİKMEK : Küsmek , gücenmek .
BURNU ÜSGEK : Mağrur
BURUN GIVIRMAH : Bir şeyi istememek, beğenmemek , önem vermemek .
BU YOL : Bu sefer .

BÜRÜK / BÜRÜKLENMEK : Kadınlarda , baş örtüsü örtmek . Çarşaf uçları ile yüzünü kapamak , gözler hariç yüz örtmek

C – Ç
CAĞ : Çorap ve hırka örmek için şiş .
CAHAL : Genç . Cahil
CALKAZAN : İşten kaçan , temel . Komik , cıvık kişi .
CARIT : Ateş küreği .
CEBELLEŞMEK : Mücadele etmek , tartışmak .
CECİT : Yeni , kullanılmamış eşya .
CELLİK CÜCÜK : Çoluk çocuk . İş yaramaz kalabalık .
CELLO CİLLO : İt kopuk
CEMBEK / CENMEK : Gürültülü kalabalık
CENK : Bakır yeşermesi , bakır kapatan kalan yemeğin yeşermesi CEREME : Zaran ziyan , beceriksiz .
CERGE : Kalabalık
CIBIL : Züğürt , yoksul .
CIBILDIK / CISCIBILDIK : Çıplak , çırılçıplak .
CIFIT : Hareketli ,yerinde duramayan, kurnaz .
CIĞIZ : Oyun bozan .
CIĞIZMAH : Oyunda mızıkçılık yapmak, anlaşmayı bozmak .
CILĞA : Odun kıymığı .
CILK : Çürük yumurta . Sözünde durmayan , kalleş , işe yaramaz
CINGIL : Küçük üzüm salkımı
CINIVIZ : Zayıf, çelimsiz çocuk , sinsi .
CINİK : Benek .
CINİKLİ : Benekli , küçük desenli .
CIPBİK GÖZLÜ : Gözleri küçük ve çukurda olan .
CIRİK : Suyu az akan çeşme , az akan su .
CİBAR : Yakı .
CİDAV : Açık ,büyük yara , yağır .
CİĞER : Ciğer , yakın akraba , eş çocuklar , can ciğer .
CİN CÜCÜĞÜ : Küçük çelimsiz fakat zeki ve yaramaz olan çocuk .
CİNDİLLİ : Kötü huylu , sinirli , her şeyden huylanan .
CİSİR : Dam örtmede kullanılan kalın iri ağaç.
CİVELEK : Malı mülkü olamayan , çelimsiz
COCO : Küçük abdest , işek
COLAP : Fazla yağlı yemek
CORİK : Ağzı geniş , su akacak kısmı dışa doğru geniş uzun olan
CÜCÜK : Civciv
CÜNÜT : Bataklık
ÇAĞA : Çocuk
ÇAĞAM : Yavrum , çocuğum
ÇAĞALA : Olmamış meyve ( aluça ,erik, kayısı , badem, elma)
ÇAĞALANMAH : Büyük adamın çocukça hareket etmesi
ÇAKILDAH : Koyunların kuyrukları altına yapışıp kuruyan pislik

ÇANAH : Porselen tabak , topraktan yapılmış tabak , saksı
ÇAP : Hiyle , aldatma
ÇAPA GETÜRMEK : Aldatılmak
ÇAP ETMEK : Hiyle yapmak , naz ve işve ile aldatmak
ÇAPİK ÇALMAH : El çırpmak, alkışlamak
ÇARH : Çark , evlerde yatak odalarında banyo yapmak için ya yüklük için yada makat altına yapılmış yer

KARAHAN
Moderatör
Moderatör

Mesaj Sayısı : 767
Kayıt tarihi : 03/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ELAZIĞCA SÖZLÜK Empty Geri: ELAZIĞCA SÖZLÜK

Mesaj  Teşkilat-ı Mahsusa Ptsi Tem. 16, 2007 12:32 am

Emeğen sağlık sağolasın kardeşim. tongue
Teşkilat-ı Mahsusa
Teşkilat-ı Mahsusa
Moderatör
Moderatör

Mesaj Sayısı : 759
Yaş : 41
Kayıt tarihi : 04/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz