WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iTTiHAT VE TERAKKi

Aşağa gitmek

iTTiHAT VE TERAKKi Empty iTTiHAT VE TERAKKi

Mesaj  Jöntürk Salı Tem. 10, 2007 5:55 pm

İTTİHAT VE TERAKKİ


MiLLiYETÇiLiK VE iTTiHAT VE TERAKKi

ittihat ve Terakki Türkiye’nin yakın tarihine hakim olmus ve damgasını vurmuş ilk ve en büyük siyasi teşkilattır. İttihat ve Terakki II. Meşrutiyetin ilan edilmesini sağlayan, akabinde giderek artan ölçülerde iktidara sahip olan ve nihayetinde ülke kaderi üzerinde etkili olan bir örgütlenmedir.

Fakat İttihat ve Terakki sadece bir siyasi fırka veya dernek değildi. Türk siyaset ilminin ve siyasi tarihinin kurucu babalarindan Tarık Zafer Tunaya’nın ifadesiyle "Bir tarih döneminin ve de bir kusağın bütün sorunlarını yüklenmiş ve yansıtmış bir ‘Cemiyet’ti. Bir Partiden öte bir seydi." Tunaya, baska bir yerde de şöyle demektedir: "İttihat ve Terakki, hem bir devri, hem bir kusağı kapsar ve hayale kadar varan isteklerin gerçekleştiricisi olmaya çalışan bir siyasal partinin de adı olmustur."

İttihat ve Terakki’nin teskilatı ile kadrosu, kendilerinden önceki Genç Osmanlıların, Osmanlı modernleşmesinin bir ürünü olan eğitim kurumlarının, kültürel milliyetçilik hareketinin, Osmanli devletinin meseleleri ve buna aranan hal çareleri tecrübelerinin izlerini tasimaktadir. İttihatçılık kültürel veçhesinden etkilendigi milliyetçiliğin siyasi kanadında yer almakla kalmamış, kültürel milliyetçiliğin gelişmesine katkıda bulunabilecek planlı desteklerde bulunmuştur.

1908 yılında başlayan II.Meşrutiyet dönemi aynı zamanda Osmanlının son 10 yılına tekabül etmistir. İlber Ortayli’nin ifadesiyle imparatorluğun en uzun son yüzyılındaki Şükrü Hanioğlu’nun ifadesiyle en uzun son 10 yılı bu II.Meşrutiyet dönemidir. Bu dönem İmparatorluktan milli devlete geçişi, Osmanlı’nın tasfiyesiyle Cumhuriyetin inşasını hazırlayan dönemdir. Ve bu itibarla Cumhuriyet tarihinin özellikle kuruluş dönemi ile fikir akımlarını anlayabilmek bakımından II.Meşrutiyet bir tür siyasi ve tarihi labaratuvar olarak değerlendirilebilir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1890 tarihli nizamnamesinde, cemiyetin kuruluş amacı şöyle ifade ediliyor:

" Hükumet-i hazıranin adalet, müsavat, hürriyet gibi hukuk-u beşeriyeyi ihlal eden ve bütün Osmanlıları Terakkiden men ile vatanı ecnebi yedd-i tasallut ve itizabına düşüren usuli idaresinin İslam ve Hristiyan vatandaslarimizi ikaz maksadiyla kadin ve erkek bircümle Osmalılardan mürekkep, Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti teşekkül etmiştir."

Teşekkül eden bu gizli cemiyet daha sonra kurulmuş diğer irili ufaklı cemiyetlerle birlesmek suretiyle Osmanli cografyasindaki en güçlü teskilat haline gelmistir. Hatta bunlardan birisi de Kolağası Mustafa Kemal Bey'in de kurucularından olduğu "Vatan ve Hürriyet" Cemiyeti idi. Cemiyetin asıl merkezi Selanik’te üslenmis olup esasen büyük ölçüde genç subaylara ve bir ölçüde de genç memurlara dayanmaktadir. Hatta artik, "Rumeli’de İttihatçı olmayan bir subay bulmak imkansızdır." (Hüseyin Hilmi Paşa'nın saraya telgrafı).. İttihatçılık Balkanlardaki ayrılıkçılarla mücadelerden kaynaklanan Balkanlı bir ruhla dolmustur. Bu yüzden İttihat ve Terakkinin nüfus kağında Balkanların yazdığı söylenebilir.

İttihat ve Terakki’nin Balkanlılığı siyasi, sosyal ve tarihi zemini olan bir gerçekliktir. İttihatçilar Yunan, Bulgar ve Sırp komitacılığına karşı mücadele ettiginden, Osmanlı müslümanlarını ve Türklerini korumasiz olarak görüyorlardi. Dolayısıyla kendilerini Müslüman ve Türkleri koruyan bir mukaddes cemiyet olarak görmektedirler.

II. Mesrutiyet ilk ilan edildiginde fevkalade müspet bir hava olmustur. Bir tarihçimizin ifadesiyle:

" Dünyada pek az hareket Osmanlı Meşrutiyeti kadar büyük ümitler dogurmustur ve keza pek az hareket doğurdugu ümitleri bu kadar çabuk ve kati olarak boşa çıkarmıştır."

Bu hayal kırıklığını ve Osmanlı’dan milli devlete geçişin işaretlerini Ziya Gökalp’in bir şiirinde müsahade edebiliriz.

" Bir ülke ki toprağında, başka ilin gözü yok, Her ferdinde mefkure bir, lisan, adet, din birdir.Meb’usani temiz, orda Boşolarin sözü yok, hududunda evlatları, seve seve can verir; Ey Türkoğlu, iste senin orasıdır vatanın!"

Siirde ismi geçen Boşo efendi, Osmanli Meclis-i Mebusan’inda mebus olarak bulunmus ve ayrılıkçı faaliyetleriyle tanınmış bir isimdir.

II Mesrutiyet dönemiyle İttihat ve Terakki, Yusuf Akçura’nin Üç Tarz-ı Siyaset’te koordinatlarını çizdiği Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük arasinda gidip gelmistir. Ancak ağırlıklı olarak baştan beri barındırılan asıl ülkünün Türklük olduğu belirgindir. Değişen şartlar ve "Devletin kurtarılması" kaygusu ile Üç Tarz-i Siyaset arasında bazen mecburiyet saikiyle karar kılınacaktır. Bu kararda imparatorluğun 1870-1920 yillari arasinda sahibi olduğu toprakların ve hakimiyet alanlarının %85’ini, nüfusunun %75’ini kaybetmis olmasi tayin edici bir mevki kazanacak, elde kalan toprak ve nüfusun karakteristikleri Türkiye'yi "milli devlet" güzergahına yerleştirecektir.

İTTİHAT VE TERAKKİ
Milli devlet güzergahına ray döseyenler, siyasi gelişmeler yaninda kültürel milliyetçiler olmustur. Milliyetçiler parlementoda ve siyaset küresinde milliyetçilikten imtina ederken kültürel ilmi sahalarda ise milliyetçilik boy vermektedir; her türüyle-siyasal, ekonomik, sosyal-Türk milliyetçiliği yayınların konusu olmuştur. Milli iktisat, milli coğrafya, milli tarih, milli edebiyat, milli müzecilik, milli filmcilik gibi müesseselerin kuruluşları her firsatta müjdelenmekdir.
Jöntürk
Jöntürk
Astsubay Üstçavuş
Astsubay Üstçavuş

Mesaj Sayısı : 125
Kayıt tarihi : 02/07/07

Character sheet
OYUN: 5

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz