WWW.ELAZİZ.THE-UP.COM - ELAZIĞLILAR BURADA BULUŞUYOR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yusuf Hayaloğlu

Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Salı Tem. 03, 2007 1:57 pm

Hayat Nedir Anne

Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum,
Ne kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama,
Seni hiç kırmadım, hem boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca
Bir tek kendimi vurdum!.

Suskun görünsem de,
Fırtınalı ve mağrurdum anne.
Bir mızrak gibi,
Aynada hep dik durdum anne!
Ben sana hiçbir gün laf getirmedim,
Leke sürmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım,
Kalbimi çok yordum...
Ben hayatım boyunca,
En çok kendimi sordum!.

Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum,
Ne bir gün şansım güldü...
Öpemeden bir bebeğin gıdısını,
Tükendi gitti çağım...
Kimi yürekten sevdiysem,
Yüreğini başkasına böldü...
Bir muhabbet kuşum vardı,
O da yalnızlıktan öldü...

Sen beni hep, göğsünde
Acılarla mı soğurdun anne?
Yoksa, evlat diye,
Koca bir taş mı doğurdun anne?
Eziyet değilim, zahmet değilim,
Musibet hiç değilim;
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
Doğurdun da beni,
Ne ile yoğurdun anne?

Benim hiç hayalim olmadı anne...
Ne seni rahat ettirdim,
Ne kendim ettim rahat...
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedi bu hayat!
Kaybolmuş bir anahtar kadar
Sahipsizim anne...
Ne omzumda bir dost eli,
Ne saçımda bir şefkat...

Say ki yollardan akan,
Şu faydasız çamurdum anne...
Say ki ıslanmaktım, üşümektim,
Say ki yağmurdum anne!
Bunca yıldır gözyaşını,
Hangi denizlere doldurdun?
Oy ben öleyim,
Sen beni ne diye doğurdun anne?

Hayat nedir, nedir ki anne;
Bir oyun, bir masal değil mi?
Bak, kırıldı oyuncaklarım...
Ömrüm gitti,
Sevdam bitti...
İnan, ben hiç büyümedim ki...

Kaynak: Gözleri İntihar Mavi
Yusuf Hayaloğlu
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Geri: Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Salı Tem. 03, 2007 1:59 pm

Kızın Adı: Özgürlük

Minnacık bir kız vardı,
Bir ormanda yaşardı.
Karanlıkta kaybolsak,
Elimizden tutardı.

Yürüdüğü kırlarda
Papatyalar açardı.
Omuzundan güvercinler uçardı.

Minnacık bir kız vardı,
Göğsüne gül takardı.
Beyaz bir at üstünde
Bulutlara konardı.

Irmağın aynasında
Saçlarını tarardı.
Yüzünü ayışığıyla yunardı.

Minnacık bir kız vardı,
Yüreği kuş kadardı.
Tutunca rüzgar olur
Bir su gibi kayardı.

Geciken şafaklarda
Yıldızları yakardı.
Uyanınca seher yeli kokardı.

Öldürdüler, yarım kaldı,
Dudağında son gülücük.
Yalnızca bir adı kaldı,
Kızın adı: Özgürlük
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Geri: Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Salı Tem. 03, 2007 2:00 pm

Hani Benim Gençliğim

Hani benim sevincim nerede;
Bilyelerim, topacım,
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim?
Çaldılar çocukluğumu habersiz..

Penceresiz kaldım anne,
Uçurtmam tel örgülere takıldı..
Hani benim gençliğim nerede?

Ne varsa buğusu genzi yakan,
Ekmek gibi, aşk gibi;
Ah, ne varsa güzellikten yana,
Bölüştüm, büyümüştüm.
İçime sığmıyordu insanlar..

Bu ne yaman çelişki anne,
"Kurtlar sofrasına" düştüm..
Hani benim direncim nerede?

Hani benim övüncüm nerede;
Akvaryumum, kanaryam,
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği?
Aldılar kitaplarımı sorgusuz..

Duvarlar konuşmuyor anne,
Ve açık kalmıyor hiçbir kapı..
Hani benim gençliğim nerede?

Daha kapılmamışken rüzgara,
Tatmamışken rakıyı,
Şiire yeni-yeni başlamışken,
Koştum, dağlara koştum;
Daha öpmemişken hiçbir kızı..

Yağmurları biriktir anne,
"Çağ yangınında" tutuştum..
Hani benim bilincim nerede?
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Geri: Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Cuma Eyl. 21, 2007 7:54 pm

Suphi Bir Acaip Adam

Suphi bir acaip adam
Suphi benim canIm cigerim
Kimse bilmez nereli oldugunu
Susar aksam oldumu
Bir cebinde das kapital
Bir cebinde kenevir tohumu
FIrtInadan arda kalmIs bir teknede tevekkul icinde
Gorkemli sakali ve igreti parkasIyla gizledigi macerasIyla
Bir acaip adam yasardI
AksamlarI susardI
Ben konussam kIzardI
Cocuktum evden kacmIstIm
Gelip ona sIgInmIstIm
Bir surgun kasabasIydI
Bir eski zamandI, hazirandI
Kucucuk bir koydu, sIgdI
BurayI kesfeden belki de oydu.
Uzaktan kasabanIn IsIklarI yanardI
icim anneyle dolardI, aglardIm
Suphi soyle bir goz atardI,
Gizli bir cigara yakardI
AglardI, sonra barIsIrdIk
Ben flut calardIm, cigara sonerdi aglardIk

Nerden geldigini bilmezdim,
Kimsesizdi, belki kimliksizdi
Onun macerasI onu ilgilendirirdi
Kimseye ilismezdi
Bir seylere kufrederdi hep
Tedirgin bir balIk gibi uyurdu
Bazen kaybolurdu
ArardIm, yagmurun altInda dururdu
Bir kalIn kitabI vardI, cebinde dururdu, hergun okurdu
Ben birsey anlamazdIm
KapagInI seyreder duymazdIm
SakallI bir resimdi, kimdi, ne kadar mutebessimdi
Sordum bir gun Suphi'ye soylediklerini niye anlamIyorum diye
Bildiklerini dedi; yuzlestir hayatla ve sInamaktan korkma
Dogru ile yanlIsI o zaman ayirdedebilirsin
Ve onu anlarsIn
Sonra gulerdi
Gunlerim yuzlerce ayrIntIyI merak etmekle gecerdi
Sonra yine aksam olurdu.
Suphi susardI, ben konussam kIzardI
Tekneye martIlar konardI
Yuregim Suphi'ye yanardI, aglardIm.
Suphi denize tukururdu
Gokyuzunu tarardI, aglardI
Sonra barIsIrdIk
Ben flut calardIm
Yildiz kayardI, aglardIk.

Bir surgun kasabasIydI, bir eski zamandI, hazirandI
Cocuktum, evden kacmIstIm, gelip ona sIgInmIstIm
Bir gun aksilik oldu
Annem beni buldu
Suphi kacIp kayboldu
Kasaba calkalandI, olay oldu
Ben sustum, kanIm dondu
Polisler onu yakaladIgInda tekti
Felaketti
Herkes meydanda birikti
Karakoldan iceri girerken sanki magrur bir tufekti
AnsIzIn donup bana baktI
" Anladin mI ? " dedi.
AnladIm dedim anladIm
Ve o gunden sonra hic bir zaman hic bir yerde
Hic aglamadIm...


Yusuf Hayaloğlu
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Geri: Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Cuma Eyl. 21, 2007 7:55 pm

Bir Anka Kuşu

Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler,
Teşhis edilmek için savurdular önüne.
"Yeryüzündeki acıların
Hepsini, hepsini tattım!"
Heder oldum, ekmeğime tütün kattım!
Beni milyon kere yaktılar üstüste.
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım.
Geceler tanıır beni; konarım göçerim ben.
Geceler tanır beni; kan damlar içerim ben.
Anne, sen beni unut. Karanlığın bağrında
Kırmızılar ekerim, siyahlar biçerim ben.
Suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi,
Suçüstü, kelepçeyle yardılar bileğimi.
Anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı,
Bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi.
Prometheus'tum, çiviyle çakılırken taşlara
Ciğerimi kartallara yedirdim.
Spartakus'tüm, köleliğin çığlığında.
Aslanlara yem oldum, tükendim.
Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum,
Kerbela çölünde Hüseyin.
Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan.
Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?
"Tanrılardan ateş çaldım,"
Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım.
Bir Anka kuşu gibi anne,
Kendimi külümden yarattım.


Yusuf Hayaloğlu
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Yusuf Hayaloğlu Empty Geri: Yusuf Hayaloğlu

Mesaj  yelda Cuma Eyl. 21, 2007 7:56 pm

Ah Ulan Rıza

Neden hala gelmedi... Yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama en azından
Birisine sorar...
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ah eşşek kafam benim..
Nasıl da güvendim bu hergeleye!..
Gelse balığa çıkacaktık,
Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık...
Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp
Enteresan hayallere dalacaktık...
Bu sandalı geçen hafta denk getirdik
Çalıntıdan düşürdük...
Arkadaşlar ısrar etti,
Biz de, iyi olur, bize uyar diye düşündük...
Saat sekizde gelecekti,
Bana birkaç milyon borç verecekti..
Yoksa o nemrut karısı kaçtı da
Onun peşinden mi gitti?...
Eğer öyleyse yandık,
Gudubet gene yaptı yapacağını!..
Geçen sene de merdivenden itip
Kırmıştı Rıza’nın bacağını...
Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
Ya horlarken Rızayı boğacak..
Bak şimdi acıdım, aşk olsun adama...
Ben olsam vallahi başedemem!...
Hele beş tane velet ki boy boy,
Allah'tan düşmanıma dilemem!...
Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,
Herkesin suyuna gider...
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder!...
Bir keresinde, hiç unutmam
Üç-beş zibidi haraca dadandı;
Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi
Herifleri hastaneyi kadar kovaladı!.
Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,
aynı kafadaydık...
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır
geliyordu
Biz başka havalardaydık...
Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
Aynı takımı tutardık...
Fener'in her maçına iddialaşıp
Millete az mı yemek ısmarladık!.
Bir tek askerde ayrıldık,
Bana Bornova düştü, Ona Gelibolu..
Döner dönmez evlendirdiler
En büyük salaklığı da bu oldu!.
Bense hiç düşünmedi, .zaten param yoktu.
Hep tek tabanca gezdim...
Benim beğendiğimi annem istemedi
Onun gösterdiğini ben sevmedim...
Neyse, bunlar derin mevzu..
Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek..
Ufaktan yol alayım
Anam evde yalnız, şimdi merakından ölecek!
Gittim, vurup kafayı yattım,
Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini
Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp
Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!..
Vay be Rıza!..
Sonunda sen de düşüp gittin azrailin peşine!
Dün, boşuna günahını almışım,
Ne olur kızma bu kardeşine...
Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler
Ne kolay söylediler!..
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!...
Ah dostum... O kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?.
O zalim tabutun tahtalarını
Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?
Yani sen şimdi gittin, yani yoksun, yani
Bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek
Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?.
Peki, beni kim kızdıracak,
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?.
Ulan Rıza... Ne hayallerimiz vardı oysa,
Ne acayip şeyler yapacaktık..
Totoyu bulunca dükkan açacak,
Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık..
Talih yüzümüze gülecekti be,
Hafta sonu iki yavru kapıp
Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!.
Ah ulan Rıza...
Bu mahallenin nesini beğenmedin de öte
yere taşındın?
Arasıra gıcıklaşırdın ama inan ki,
Benim en kral arkadaşımdın!..
Ah ulan Rıza...
Ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
Senden ayrılacağımı sanma,
Bir kaç güne kalmaz ben de gelirim!..


Yusuf Hayaloğlu
yelda
yelda
Genel Moderatör
Genel Moderatör

Mesaj Sayısı : 2243
Nereden Katılıyor? : İstanbul Avrupa Yakası
Kayıt tarihi : 02/07/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz